Politik olarak düşünüldüğünde siyasiler ürettiği politikalarla toplum yararına, milletin huzur ve refahına ne kadar faydalı olurlarsa karşılığını sandıkta alırlar. Bir başka deyimle ikinci kez yetki alırlar.
Ülkemizde ise bu sanki tersine hareket etmekte. Toplum geçim sıkıntısı içerisinde kıvrım kıvrım kıvranırken dahi seçtiği politikacıya toz kondurmamaya devam etmekte. Yaklaşık 20 yıldır AK parti iktidarının kontrolünde olan hükümet sistemi ülkeye ne bir huzur ne de bir ekonomik özgürlük yolunda bireylere ciddi anlamda bir şey vermedi. Bu yetmezmiş gibi bu süre içerisinde bu milletin farklı nedenlerden gördüğü zulüm ise ikramiye niteliğinde yanına kar kaldı.
Hükümet aldatıldı, millet ceremesini çekti...
Aldatıldık, engellendik, durdurulduk, önümüzü kestiler, terörün getirdikleri, dış güçlerin engeli, vesayetin direnmesi, anayasa mahkemesinin kapatma kararları, darbe davaları, terörün hendek ve çukur engelleri, gezi olayları, hain fetö kalkışması vs. hepsi mecburen bu milletin ensesinde patladı.
Suriye politikaları nedeni ile hani biz misafirperver bir milletiz ya, bu nedenle adım attığımız her yerde ya Suriyeli, ya Afganistanlı, ya Afrikalı, bu yetmezmiş gibi ne dil ne ahlak ne kültürü bizimle uyuşmayan ülkelere 250 bin dolar karşılığı vatandaşlık veriyoruz.
Artık yeter!
Biz sizi mazeret üretesiniz diye seçmedik. Biz adil, şeffaf ve huzur içinde yaşamak ve gelecek nesillerimizin huzurlu yaşayacağı bir ortamın kurulmasını istiyoruz. Herkes sessiz bir çığlık atarak artık yeter diyor, bu çığlığı duyan yok mu?
Bırakalım gelecek neslin iyi bir yaşam kalitesini bizim kendimizin yarınına garanti yok. Günü kurtaran kahraman sayılacağı bir yaşam sürmekteyiz.
Amerika kalleş, Avrupa düşman, Mısır'da ABD oyun onadı, Irak Saddam’ı mumla arıyor kendi ipini çekti, Libya Kaddafi’nin kıymetini bilmedi, Suriye’de katil Esed, Rusya’da güvensiz ajan Putin yeter artık bu millet bu mazeretlerle avutulmayı hiç hak etmiyor.
Bu millet kendi ülkesinde 60-71-80 ihtilalini yaşadı kimseden ne dilendi, ne yardım gördü. Bu millet daima kendi göbeğini kendi kesti. Dışarıya duyarlı olunduğu kadarının çeyreğini bu millete gösterin.
Ya bu asil milletin verdiği yetkiyi kullanın ya-da bırakın gidin.
CHP düşman, HDP de PKK uzantısı, İYİ parti Fetöcü, Vatan partisi Bölücü, ülke maalesef yaz-boz tahtasına dönmüş durumda.
Millet elektrik, su, doğal gaz, banka kredileri borç batağında iken Maliye Bakanının büyüyoruz, güçleniyoruz, refahtayız, ifadeleri milletin aklıyla alay etmekten öte bir şey değil.
İstanbul’da kaç kişinin elektriği ilk faturayı ödemediğinden dolayı kesildi, bunun istatiğini verecek bir kurum var mı? Neden elektrik faturasını yatıramadığına dair devletin ilgili bir kurumu bunu raporlayarak hükümete bilgi veriyor mu?
Kim evinin elektriğinin komşularına utanma adına olsa dahi kestirilmesine göz yumar?
Bu milletle oynamaktan vazgeçin, çaresiz hale getirilen bu millet sandıkta mutlaka hesabını soracaktır. Daha kötüsünü yaşayacağını bilse dahi bu millet pire için yorgan yakacak kadar onurludur.
Örnek vermek gerekirse İstanbul’da üç bin beş bin denen oy farkı sekiz yüz bin farkla pişman olunan bir iradeyle verilmiş olsa dahi, bu tutum böyle devam ederse sanılmasın pişman olunan irade tekrar AK partiye döner. Aksine sekiz yüz bin oy, bir milyon sekiz yüz bin oya çıkar hiç kuşkunuz olmasın.
Hoşça kalınız...