Ülkemizde sizi zengin yapacağım, Paranıza para katacağım, Size bol kazanç vaad ediyorum yöntemlerinin sonuncularından biri olan çiftlik bank kurucusu olarak ün salan Mehmet Aydın "Tosuncuk" Ülkesine döndü.
Dolandırıcılar cenneti olarak bilinen ülkemizde ilk dolandırıcı olarak bilinen "Sülün Osman" lakaplı dolandırıcıyı dahi şaşkına çevirecek yöntemleri kullanan yeni nesil dolandırıcılığın sonu gelmiyor.
İçişleri bakanlığı sürekli dolandırıcıların kullandığı yöntemleri hatırlatarak toplumu SMS mesajları ile uyarmaya çalışsada, dolandırıcıların akla, hayale gelmeyecek yöntemlerle toplumu aldatmaya devam etmeleri şaşkınlık yaratıyor.
Defalarca haber bültenlerine konu olan bu dolandırıcılık yöntemlerine ülkemizde aydın olarak bilinen isimlerinin önünde Profösör ünvanı olan akademisyenlerin dahi kanarak birikimlerini götürüp çöp tenekelerine atmaları diğer ülkelerde magazin konusu olduğu halde toplum dolandırıcıların akla zarar uygulamalarına ve aldatmacalarına kanmaya devam ediyor.
Ülkemiz insanının masumiyetinemi saymalı yoksa saflığınamı diye sorulan sorular yanıt bulamamaktadır.
Sonuç itibarı ile kamuoyunun önünde cereyan eden bu tür ahlaksızlıklar yıllardır sürüp gitmektedir.
Kimi zaman rüşvetin adı hediye, yolsuzluğun ise belgelenmesi gerek gibi ifadelerle geçiştirilirken hırsızlıklar, yolsuzluklar masum insanımızın alınterini çalmaya devam ediyor.
Çiftlikbank kahramanı tosuncuk ise bu paralarla dünyanın birçok ülkesinde güzel hanımlar, pahalı araçlar, yatlar ve gece hayatında verdiği cesur pozlarla ülkemizde magazinleştirilip TV Ekranlarında aktarılırken dahi Milletimiz oyuna , oyunlara , kurulu tuzaklara düşmeye devam etti.
Sonuç Tosuncuk henüz gerekçesi tam anlaşılmayan bir durumda Brezilya Türk büyükelçiliğine sığınarak ülkesine dönme kararı alarak İnterpol aracılığıyla ülkeye dönüş yaptı.
Tabiki bu yaptıklarının cezasını çekecektir.
Ama adalet adil ve gerçekçi yargılamalaıdır. Toplumun Adalete olan inancını sarsmadan. Akla zarar, mantık dışı söylemler ve cezalar verilecektir diye milletin aklıyla alay etmemelidir.
Bütün Türk halkı biliyork-ki bu tosuncuk en fazla üç beş yıl sonra bu milletin arasında olacaktır.
Peki bu durumda kendisi teslim olmuş ve Ülkesine dönme arzusunda olduğunu beyan etmiş olan ve Büyükelçiliğimize sığınarak ülkesine gelen Tosuncuk lakaplı Mehmet Aydın için bir ordu polisin önlü arkalı esgortlarla dünyanın en azılı katili yakalanmış havası vermek onun canı yanan bir vatandaş tarafından polislerin arasında vurulacağını düşünmek saflık olmazmı?
Adaletin ise daha emniyette ifadesi tamamlanmadan Yetmiş beşbin yıl ve yetmişbeşbin yıla ilaveten 260 yıl ceza ile yargılanacağı TV ekranlarında masum Türk milletine ifade edilmesi ne kadar doğru bir yaklaşımdır.
75 bin 260 yıl hapis cezası istenen tosuncuk üç beş yıl yatıp çıktığında bu durumda adalete olan güven duygusunun nekadar yara alacağı hiç düşünülmezmi?
Adalete olan inanç zayıflatılmamalıdır. Adalet akla zarar cezalar talep etmemelidir. Adalete olan güven duygusu zayıfladığı dönemlerde toplum kendi adaleti ile cezalandırma yöntemini seçmektedir.
Örnekleri dünya üzerinde birçok ülkede mevcuttur.
Adalete olan güven Ülkelerde ilk sırada olmalıdır…
Hoşça kalınız…